Attack Shark X6 İnceleme

Attack Shark’ı anlatmaya başlamadan önce son 15 yılda iyice palazlanan oyuncu ekipmanları ve çevre birimleri sektörü ciddi bir değişimin kıyısında demek isterdim ama heyhat, o değişim çoktan başladı bile.

Birkaç sene önce Finalmouse, Pulsar, Lamzu gibi butik “garaj markalarının” yükselişi ile başlayan sürecin sıradaki adımı, başarılı olan her üründen “esinlenen”, onları pahalı kardeşlerine benzer, hatta daha iyi donanımla satışa sunan ve tüm bunları üçte biri ile yarısına mal edebilen Çinli üreticiler.

İlginç ve ilk duyduğunuzda kesinlikle kalite hissi uyandırmayan ismiyle Attack Shark da bu firmalardan birisi. Vergi dahil 1400 TL’lik fiyatıyla ve Pulsar X2 Mini ile X2 Medium arasındaki ebadıyla dikkat çeken Attack Shark X6 da firmanın bu aralar en çok konuşulan modeli.

Peki, Attack Shark X6 ödediğiniz bedel karşılığında size ne veriyor?

Attack Shark X6 eşittir Pulsar X2 mi?

İlk bakışta birbirinden ayırmanın güç olduğu malumunuz ancak detaylara girince elbette ciddi farklar söz konusu. X6’nın şekli aynı olsa da boyutları X2 Medium’dan küçük, X2 Mini’den ise biraz daha büyük. 118x62x37mm ebadındaki fare eli küçük ve orta boyutta olan herkese ve neredeyse her tutuş stiline hitap edebiliyor.

Maalesef ağırlık konusunda firma verdiği 49 gramlık ağırlık sözünü tutamamış. Birkaç gramlık aşağı yukarı oynamalar her zaman mümkündür ancak benim tartımda X6 tam 57 gram çekti. Tabii ki yine çok hafif ancak firmanın vaatlerindeki %15’lik sapma da çok fazla.

Attack Shark X6 malzeme kalitesi anlamında oldukça tatminkar denilebilir. Sadece coating (dış kabuğun kaplaması) kısmı, dokunması hoş olsa da hemen fark edebileceğiniz gibi aslında herhangi bir “kaplama” içermiyor, düz ABS plastik ve özellikle de siyah rengi tercih ettiyseniz kısa sürede parlamalar yapmaya müsait. Pulsar X2’nin karakteristik X şeklindeki açık alt kısmı yerine Attack Shark kapalı bir alt tasarım tercih etmiş. Skatezler ise Virgin Grade olmasa da PTFE ve hiç de fena bir süzülme hissi sunmuyorlar. Maalesef kutudan yedek skatez seti çıkmıyor ki fiyat düşünüldüğünde bu da gayet normal.

X2 bilindiği gibi DPI değiştirme tuşunu farenin altına eklemişti. Ben bu tercihin kullanımda zorluk yarattığını düşündüğümden X6’nin üst kısımda kullandığı çift DPI ayar tuşu tercihini daha çok beğendim.

Bazı işçilik problemleri

Attack Shark X6 birazdan teknik bölümde konuşacağımız gibi teknik açıdan oldukça başarılı bir fare. Özellikle de fiyatını düşündüğümüzde bu özelliklerin sunulması gerçekten de takdire değer. Lakin maalesef kalite kontrol sorunları firmanın başını ağrıtacak gibi gözüküyor. Benim satın aldığım üründe işçilik sorunları genellikle M1 / M2 tuşlarının etrafında toplanmış durumda. Bu tuşlar herhangi bir rattling (tıkırdama) sergilemeseler de montajlarında bazı sıkıntılar var. Sağdaki M2 tuşu benim kopyamda biraz daha yukarıda duruyor ve sağdaki M1 tuşuna da eğer tekerleğe yakın bir yerde basarsam sürtünmeden kaynaklı bir gıcırdama sesi geliyor. Özellikle arka kısımda montajın yol açtığı sorunlar hemen göze çarpıyor zira tuşları biraz sağa veya sola hizalayabiliyorsunuz.

Tüm bu sorunların ürüne özel olabileceğini de tekrar vurgulamak istiyorum. İnsanlar daha fazlasını veya daha azını yaşayabiliyorlar ancak Attack Shark X6 teknik açıdan ne kadar etkileyiciyse, olası işçilik sıkıntıları da göze alınması gereken bir fare.

Benim örneğimde kullanımda herhangi bir olumsuzluk yaratmadı bu problemler, bunu da belirteyim. Ayrıca farede herhangi bir tıkırdama yok, M1 ve M2’de biraz salınım (wobbling) var ancak bir sese yol açmıyorlar, fareye baskı uyguladığınızda ise bir miktar çıtırdama (creaking) söz konusu lakin kritik seviyede değil.

Teknik taraf keyifli

Attack Shark X6 bizden istediği bedel karşılığında göz kamaştırıcı bir teknik profil ile beraber geliyor. Öncelikle PixArt PAW 3395 sensörü etrafına kurulmuş bir fare ki, bu sensör günümüzün en performanslı iki sensöründen birisi. 26000dpi’a kadar hassaslığı ayarlanabilen sensör 50G hızlanma ve 650 IPS hız gibi F1 şampiyonluğuna aday istatistiklere sahip kağıt üzerinde. Attack Shark’ın bu modelde kullandığı Broadcom BK3633 MCU ise elbette Bir Nordic 52840 değil ancak 1K polling rate için son derece tatminkar bir kontrol sağlayabiliyor. Ben kendi adıma hissedebildiğim bir tıklama veya hareket gecikmesi yaşamadım. 4K polling rate konusunun hissedebileceğiniz bir olgudan ziyade bir marketing gimmick olduğunu, yanında daha hızlı batarya tüketimi ve daha fazla sistem kaynağı gibi dezavantajlarla beraber geldiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum.

Switchler konusunda da güzel şeyler söyleyebiliriz. Attack Shark bu modelde günümüzün en beğenilen mekanik switchlerinden olan Huano Transparent Blue Shell Pink Dot’ları kullanmış. 80 milyon tuş basım ömürlü bu switchler Attack Shark X6 kasasının akustik düzeninde alıştığımızdan biraz daha sesli, neredeyse GM8.0 Black Mamba’lar gibi çalışıyorlar. Hissiyatları gayet net ve keskin, M1-M2 tuşlarında bulunan pre-travel (tuşun basım noktasından önce kat ettiği mesafe) fazlalığı bile bu hissi çok bölememiş. Tekerleğin altındaki encoder da benim en fazla beğendiğim model olan TTC Gold. Hem geçişleri hissettiriyor hem de yormayacak kadar yumuşak. Mis gibi. Bu arada sitesindeki verilerde switch olarak Kailh Transparent Blue GM8.0 yazdığını da belirtmeliyim, muhtemelen farklı batchler için farklı switchler söz konusu.

Dock ve şarj durumları

Attack Shark X6’nın satıştaki en büyük silahı olan şarj istasyonuna gelirsek, açıkçası saat gibi çalışıyor. Farklı zamanlarda sahip olduğum iki Razer Dock’un kutudan pörtlek çıkmasından sonra biraz korkmuştum lakin her şey yolunda. Fare yerine kolayca oturuyor ve istasyonun üstünden dokunarak değiştirebileceğiniz RGB aydınlatma da gayet hoş gözüküyor. Bu istasyonu aynı zamanda bir extender gibi de kullanabilirsiniz zira üstünde dongle yuvası da mevcut.

Attack Shark X6 her ne kadar resmi broşürdeki “200 saate kadar pil ömrü” duyurularına normal şartlarda ulaşamayacak olsa da “yakıt tüketimi” açısından oldukça başarılı bir ürün olmuş. İçindeki batarya 300mAh. Tam ölçmem mümkün olmadı ama 2.4Ghz modunda 60-80 saatlik kullanım sürelerine erişmek mümkün, bu da harika bir değer böyle performanslı bir fare için. Üründe ayrıca Bluetooth 5.4 desteği de var (ana sitede 5.2 diyor ve BK3633’ün dataları da bunu gösteriyor ama ben farenin altındaki stickerın yalancısıyım), tabii polling rate 125Hz’ye düştüğünden oyunlar için uygun değil ancak günlük kullanımda Bluetooth kullanmanız yeniden şarj aralığınızı ciddi anlamda uzatacaktır.

Son olarak, ürünün basit bir yazılımı var ve maalesef yazılımın ciddi eksikleri de var. Öncelikle firmware update’ler konusunda yazılımda herhangi bir kontrol yapılmıyor, kutudan ne çıktıysa o. Ve son olarak 3395’in motion sync ve ripple gibi ayarları için de yazılımda bir seçenek yok. Yani şu anda açık mı kapalı mı, tamamen soru işareti. Bunun için bir yazılım güncellemesi şart.