Pulsar X2H eS İnceleme

Koreli Pulsar, sadece birkaç yıldır hayatımızda olmasına rağmen Xlite ve X2 gibi iki şahane modelle gurme oyuncuları mest etmeyi başarmış bir firma. Ergo yapıdaki Xlite’ın ardından simetrik fare seven oyuncuları hedefleyen Pulsar, daha fare çıkmadan önce ciddi bir hype yaratmayı başarmıştı. X2 de açıkçası bu hype’ı karşılayan hatta üzerine koyan bir yapım oldu. Ardından da tam simetrik X2A ve Zowie ZA benzeri ‘hörgüçlü’ X2H modelleriyle tanıştık.

eS modelleri ise pek çok açıdan serinin diğer modellerinden ayrılan, esporculara özel olarak hazırlanmış hayli niş yapımlar. Bolca detaya gireceğiz, tasarım çizgileri ile başlayalım.

Tasarım

Pulsar X2 serisi genel anlamda son dönemlerin sadelik modasına uyan bir seri. Mini ve Medium olmak üzere iki farklı boyutta üretilen X2’nin aksine eS modelleri şimdilik sadece Size 2, yani Medium boyutlarıyla piyasada.  

Pulsar X2H’de herhangi bir RGB aydınlatma bulunmuyor ve şimdilik sadece siyah rengiyle piyasada olsa da çok yakında kırmızı, beyaz ve Founder’s Edition (British Racing Green) renkleriyle de oyunculara sunulacak. X2H modelini normal modelden ayıran şey H harfi yani hörgücü (hump) demiştik. Bu model yüksek sırtlı fareleri sevenler için üretilmiş ve piyasa şekil olarak kendisine en yakın ürün de Zowie ZA serisi. Ben kendi adıma düz X2 veya X2A’nın şeklini daha fazla beğeniyorum, tutuşum claw ve fingertip arası (hybrid) olduğundan uyum sağlamam zor olmadı lakin dediğim gibi, hörgüçlü farelerin fanı sayılmam.

X2H eS modelini düz modellerden ayıran pek çok detay var. Bunların ilki kaplamasının (coating) daha yumuşak bir hissiyat vermesi. Hissiyatı gerçekten çok hoş olsa da en azından siyah modelinde ciddi bir problem var, o da hayatımda gördüğüm en fazla parmak izi bırakan kaplamalardan birisi olması. Elleri terleyen birisi sayılmam, yine de fareyi her kullanımdan sonra silmek durumunda kaldım. X2H eS almayı düşünen varsa, en azından diğer renkleri beklemelerini tavsiye edebilirim.

Tasarımsal açıdan üst tarafta iki fark daha bulunuyor. Pulsar bu modellerin arka kısmında eS modelinin alametifarikası olan kırmızı bir dikdörtgene yer vermiş, seveni var sevmeyeni var, ben hoş bir dokunuş olduğunu düşünüyorum.

Bir diğer önemli değişiklik ise tek parça havacılık standardında üretilmiş olan alüminyum alaşım tekerlek. Tasarımı son derece şık bir dokunuşla tamamlayan ve oldukça da kaliteli bir hissiyat veren bu tekerlek, altında bulunan Pulsar Blue Encoder ile oldukça uyumlu çalışıyor. Biraz sertçe geçişleri var ve aşınmayacağını düşünürseniz, oldukça uzun ömürlü bir tercih. Parmağınızın altında kaymıyor, son derece de sessiz.

120x65x39mm ebadındaki ürün normal modelden (X2 Medium) biraz daha büyük. Yüksek sırt ve ince bel tasarımını desteklemek için lastik veya kauçuk el destekleri kullanılmamış. Bu kalite üretim tarafına da yansımış, farenin hiçbir yerinden hiçbir tıkırtı gelmiyor, tuşlar sallanmıyor veya baskı uyguladığınızda gıcırdama duymuyorsunuz. Her şey olması gerektiği gibi. Ana tuşlarda biraz pre-travel var maalesef, post-travel ise az. Yandaki fonksiyon tuşlarında ise sünger hissiyatı yok, konumları ergonomik ve oldukça hassaslar.

Bu modelin ilk batchinde bir Pulsar klasiği olarak sorun yaşayanlar olmuş, bahsettiğim basit kalite kontrol problemleri. Benim satın aldığım ürün de aynı batch’e ait lakin hiçbir sorun yaşamadım veya herhangi bir işçilik sorunu ile karşılaşmadım, bunu da belirtmek isterim. Benim kopyamda çıtırdama (creaking), tıkırdama (rattling) ve gövdede esneme yaşamadım.

Pulsar X2H eS teknik tarafta ışıldıyor

Üründe PixArt’ın PAW 3395 sensörü kullanılmış ki bu sensör piyasadaki en iyi iki sensörden birisi (Diğeri de Focus 30K veya orijinal adıyla PixArt 3950). 26000dpi’a kadar hassaslık, 50G hızlanma ve 650 IPS hız değerlerine sahip olan sensör, Motion Sync desteği sayesinde kablosuz bağlantıda pozisyon doğruluğunu neredeyse kusursuz ve gecikmesiz bir şekilde sağlıyor.

Pulsar’ın bu modelde kullandığı anahtarlar firmanın Pulsar X2V2 serisinde kullanmaya başladığı, firmanın Pulsar Optical olarak adlandırdığı LK Black Shell Orange Dot V2’ler. Bu switchler 90 milyon tıklama ömürlü ve çift tıklama gibi arızalara karşı oldukça dayanıklılar. Benim favorilerimden biri değiller, kendi adıma Omron’un optik switchlerinin hissiyatını ve sesini çok daha fazla beğeniyorum ama LK V2’ler de kendisini kanıtlamış ürünler.

4K kablosuz / 8K kablolu

Bu noktada farenin altını çevirdiğimizde karşımıza çok hoş konumlandırılmış OLED ekran çıkıyor. Polling Rate, DPI ve lift-off distance ayarlarını buradan, tuş kombinasyonlarıyla yapmak mümkün. Ürün diğer Pulsar’ların aksine Pulsar Fusion yazılımı tarafından desteklenmiyor, bu da bir esporcunun fareyi istediği setup’a taşıyıp anında, kendi ayarlarıyla kullanmayı başlamasını mümkün kılmış. Firmware update çıkmış mı diye arada bir takip etseniz yeterli.

Pulsar X2’nin alt kısmı bildiğiniz gibi X şeklinde köprülerden oluşuyordu ve gerisi farenin içini gösterecek şekilde açıklıktı. X2H eS modelinde X şekli yine belirgin olsa da boşluklar kapatılmış. Bu, 500mAh batarya ve diğer eklentiler (alüminyum teker gibi) sebepli olarak ağırlık da 56 gramdan 65 grama çıkmış. Hala hafif sayılır, 35-40 gramlara alışmadıysanız tabii.

Pulsar X2H eS modelinde günümüzdeki en yetenekli MCU’lardan birisi olan Nordic 52840 bulunuyor. Bu sayede ürün 4K kablosuz veya 8K kablolu olarak kullanılabiliyor. Bunun için mikro verici tamamen kutudan çıkartılarak yerine Pulsar’ın 4K kablosuz dongle‘ı pakete dahil edilmiş. Ekstra para vermiyor olmanız iyi haber diyeceğim zira fare 129$, üstüne 4K verici masrafı çıkması tadımı kaçırırdı.

Ben 1K’nın her durumda yeterli olduğunu düşünüyorum, diğer taraftan 4K’da bile gerek sistem kaynaklarına fazla yük bindirmemesi gerekse günde maksimum %10-12 kadar batarya tüketmesi ile ürünün verimliliğini olağanüstü buldum. Pulsar en azından 4K polling rate’in şarj canavarı olma negatifliği konusunu çözmeyi başarmış. Yine de, bu 4K polling rate işinin marketing gimmick ve plasebo karışımı bir olgu olduğunu da bir kez daha, üzerine basa basa vurgulamak durumundayım.

Skatezlere gelirsek, Pulsar yine son derece kaliteli ancak başlarda biraz sertçe kalan %100 PTFE skatezleri tercih etmiş. Kutudan maalesef yedek bir set çıkmıyor. Bunun dışında farenin 65 gramlık ağırlığının da etkisiyle süzülme performansı son derece başarılı.

Pulsar X2 elbette kablosuz bir ürün ancak şarj etmek istediğinizde de kutudan çıkan son derece kaliteli bir şarj kablosu var: Pulsar Superflex. Son derece esnek olan bu kablo piyasadaki nicesine taş çıkartacak kadar kaliteli.

Pulsar X2’nin bir şarjda 100 saatlik kullanım süresi var eğer 1K’da kullanırsanız ki ben bunu aştım sanırım. 4K’da da 40 saati şimdiden aşmayı başardım ve biraz daha şarjım var. Bir noktada acaba kaç gün önce şarj ettik diye düşündüğümüz oldu. Esporcuların ihtiyaçları göz önüne alınarak üretilen farede haliyle Bluetooth desteği bulunmuyor.

Ülkemizde Amazon üzerinden 4750 TL civarı bir fiyatı olan ürünün Pulsar sitesinde satış fiyatı 129$. Normal modellerden 30$ daha pahalı yani. Haliyle, eğer profesyonel bir esporcu değilseniz bu modeli neden normal seriye göre tercih etmeniz gerekiyor, bunu bir düşünmeniz gerek. Ben OLED ekran, alüminyum tekerlek tarafından tamamlanmış tasarım ve 4K dongle’ın kutuya dahil olmasının tercihinizi kolaylaştıracağı kanısındayım.

Kürşat Zaman