2020’nin en büyük olayı şüphesiz Coronavirüs salgının bir pandemi haline gelmesi. Haliyle tüm dünya tehlike altında olduğu için sosyal aktiviteler insanların bir araya gelmemesi için birer birer iptal edilmeye başlandı. Konserlerin, tiyatroların, eğlence mekanlarının, hatta restoranların bile kapandığı bir dönemden motorsporları da nasibini aldı. Dünyanın farklı bölgelerinde, farklı serilerde mücadele eden pilotlar, yarışlar gerçekleşmediği için pistlerde damalı bayrağı görecek ilk sürücü olmak için direksiyon başına geçemiyorlar belki, ancak bu pandeminin onların içindeki mücadele ruhunu yok ettiğini asla söyleyemeyiz. Hatta kozlarını asfalt üstünde paylaşamayan bu gözü kara pilotlar salgın sebebiyle alışkanlıklarını bile değiştirmek durumunda kaldı.
Daha Gerçek, Daha Zor
Her geçen yıl hayatımıza oyun sistemlerimize ekleyebileceğimiz yeni donanım parçaları piyasada yerini alıyor. Hız kesmeyen bir gelişim dönemi içerisindeyiz ve her geçen yıl birbirinden çok daha güçlü grafik kartlarının, işlemcilerin piyasada yer aldıklarını görüyoruz. Tabi bu zengin imkanlar oyun geliştiricilerine hayallerindeki oyunu gerçeğe dönüştürme konusunda daha büyük bir özgüven veriyor. Kimi oyunlar grafik zenginliğini ön plana çıkarmak isterken fizik motorlarını sonuna kadar kullanmak isteyen bazı ekipler oyunun gerçekçiliğine odaklanabiliyorlar.
Simülasyon oyunları az önce bahsettiğim gibi fizik motorunun zengin detaylarını değerlendiren türde bir oyun çeşidi. Aslında bunlara oyun demek pek doğru bir tabir olduğunu düşünmüyorum, çünkü ortada yaşanan bir deneyim var. Hatta bazı yarış takımlarının tur derecelerini geliştirmek için yarış hafta sonlarında fabrikalarında simülatörler üzerinde en iyi ayarı bulmak için simülatör pilotlarını işe aldıklarını biliyoruz. Yarış simülasyonları bu açıdan birçok pilot için güzel bir antrenman imkanı sağlıyor. Özellikle yarışların belirsiz süre boyunca ertelendiği dünyanın dört bir yanından sürücüler zamanlarını simülatörlerin başında geçirmeye devam ediyorlar. Hem ellerinin hala sıcak kalmasını sağlayıp aksiyona zirvede başlamak hem de kendilerinin hatalarını analiz edip daha istikrarlı sürücüler olmak için direksiyonlarının başına geçiyorlar ancak bu sefer kasklarını giyip bir arabanın içine değil evlerinde simülatör koltuklarına oturuyorlar.
Ev Konforunda Yarış Mücadelesi
İnsanların yarış pistlerine gidemediği bu dönemde Formula 1 yönetimi sıradışı bir karara imza attı ve yarışları izleyicilerin evine getirmeye karar verdi. Yarışların yapılamadığı haftasonları için sanal Grand Prix’ler gerçekleştirmeyi planlayan yönetim, F1 sürücülerinin yanında başka birçok ünlüyü de yarışlara dahil etti. Bu ünlüler arasında Real Madrid futbol kulübünün kalecisi Thibaut Courtois ve şarkıcı Liam Payne gibi isimler de vardı. Codemasters’ın F1 2019 oyunu üzerinden yapılan yarışlar büyük ilgi çekti. Hatta resmi organizasyondan hemen önce gerçekleştirilen Not the Bahrain GP etkinliğinde ülkemizin Formula 1 Esport Series’de yarışan sürücüsü Cem Bölükbaşı da yer aldı. İki etkinlik dünya çapında 600 bin kişi tarafından izlenerek simülasyon yarışlarının çekebileceği potansiyel ilgiyi göstermiş oldu.
Gerçek Yarışçılar Asla Pes Etmez
Team Redline simülasyon konusunda farklı bir adım atan ekiplerden. Kendileri yarış simülasyonlarında boy gösteren bir takım ve yarışlara gerçek hayatta yarışan pilotları bünyesinde barındırıyor. Bahsettiğim insanlar bu işi zevk için yapan insanlar değil, motorsporlarının zirvesi, Formula 1’de yarışan Max Verstappen, Lando Norris gibi isimleri bünyelerinde bulunduruyor. Hatta sürücülerinden biri de Porsche Supercup’da mücadele eden temsilcimiz Ayhancan Güven. Team Redline bu evlere kapandığımız günlerde sıra dışı bir etkinlik duyurdu.
Real Racers Never Quit (Gerçek Yarışçılar Asla Pes Etmez) adını verdikleri etkinlikte 40 gerçek yarış pilotunun simülatör başında mücadele edeceklerini açıkladılar. 1 hafta boyunca 2 günde bir gerçekleştirilecek olan etkinliklerde art arda 2 yarış gerçekleştiriliyor. Bu bahsettiğim pilotlar arasında kimler yok ki? Max Verstappen, Lando Norris, Stoffel Vandoorne ve Lance Stroll gibi daha birçok Formula 1’de yarışmış veya hali hazırda yarışan isimlerin yanı sıra Rene Rast, Nicki Thiim, Antonio Felix da Costa ve daha bir çok profesyonel sürücü gibi 24 saatlik dayanıklılık yarışlarının müdavim isimleri de görme fırsatı buluyoruz.
Formula 1’i 2000’li yılların başında takip etmiş okurlarımız Schumacher – Montoya çekişmelerini hatırlayacaktır. Juan Pablo Montoya bile bu etkinliklerde boy gösterip genç sürücülere tecrübesiyle kafa tutmaya çalışıyor. Tabi takımın bir üyesi olan Ayhancan Güven en çok öne çıkan pilotlardan bir tanesi ve her yarışta zirveye oynarken kendisini görüyoruz. Gerçek hayatta bile bu kadar sürücüyü bir arada göremeyeceğimiz bir organizasyonu sanal ortamda Team Redline toplamayı başardı. Hatta bir çok yarış sürücüsünün Twitch hesabı açıp yarışlarını eş zamanlı olarak yayınladıklarını, hayranlarıyla etkileşime geçtiklerini görür hale geldik. Özellikle Formula 1 Süper Lisansı’na sahip, motorsporlarının zirvesindeki pilotların da yayınlara başlamasıyla iRacing en parlak zamanlarından birini yaşıyor diyebiliriz.
Değişen Alışkanlıklar
Tüm dünyayı etkileyen bir salgınla karşı karşıyayız. Dünyanın tamamında hayatın ne zaman normale döneceğini bilmiyoruz. İnsanlara yapılan “#EvdeKal” çağrıları dünyanın her yerinde var. Bu kısa süreli toplumdan uzaklaşma dönemi insanlarda alışkanlıkların değişmesine de sebep oldu. Özellikle 300 km/h hızla araç süren pilotların evden çıkamaması, onları asfalt zeminden monitör başlarında direksiyon sallamaya itti. Formula 1, Formula E, WEC, DTM gibi motorsporlarının birçok farklı noktasında yarışan sürücülerin sanal ortamda mücadeleye devam ettiklerini hatta yayınlar açtıklarını görüyoruz. İnsanların imzalarını almak için birbirinin önüne geçtiği bu pilotları sanal ortamda Twitch yayınlarında görebiliyor ev yaşantılarına ortak olabiliyoruz. Hatta hangi seviyede yarışıyor, ne kadar kazanıyor olmalarından bağımsız şekilde bizim gibi, sıradan oyuncular gibi Discord, Twitch gibi ortamları kullandıklarını, onlarında içten içe bizden farklı olmadıklarını görüyoruz. Bu pandemi süreci ne kadar sürer bilmiyoruz ancak bu yetenekleri kendi ortamlarında daha fazla izleme imkanına sahip olacağız gibi duruyor. Siz değerli okurlarımız, sizde lütfen çağrılara kulak verin ve acil bir durum olmadıkça evden çıkmamaya devam edin.