Koronavirüs salgını ve ekonomik yavaşlama sürerken bazı sektörler de bu dönemi bir fırsat olarak değerlendirdi. Bunlardan biri de espor oldu.
Bütün büyük spor etkinlikleri kamu güvenliği için ertelendi ve yakın zamanda başlayacak gibi de durmuyor. Milyonlarca spor tutkununun tek çaresi ise çevrim içi turnuvalara yönelmek oldu. Dünyanın en hızlı ve en pahalı spor etkinliklerinden biri olan Formula 1’de bile ertelenen Grand Prix’lerin yerini sanal yarışlar aldı. F1 yıldızlarının özel konuklarla birlikte piste çıktığı bu dijital yarışlar Facebook ve Twitch gibi birçok platformda canlı yayınlanıyor ve yüz binlerce izleyici çekiyor.
Bazıları elbette, yanık lastik kokusu ve şampanya patlatma gibi geleneksel unsurlar olmadan gerçek Formula 1’in tadını alamadığını söylüyor. Ancak, sanal yarışların popülerliğinin artması herhangi bir şeyin önünde engel oluşturmuyor.
Genel olarak, popüler kültürden güç alan espor sektörü yıllardır büyümeye devam ediyor. 2019’da toplam espor izleyicisi sayısının 454 milyon kişiye yakın olduğu tahmin ediliyor. Bu sayının yıllık yüzde dokuz artması, önümüzdeki altı yıl içindeyse iki katına çıkması bekleniyor. Ancak, mevcut salgın süreci bu izleyici sayılarının beklenenden daha hızlı artmasını sağlayabilir.
Sanal motor sporlar
Tam anlamıyla tüm dünyaya hitap eden sınırlı sayıda spor türünden biri de motor sporları. Örneğin dünyanın her yerine yayılan Formula 1 hayran kitlesi yarım milyar insana ulaşıyor. Sanal ve gerçek motor sporlar şimdi her zamankinden daha iç içe hale geldi. F1 yarışçıları çevrim içi yarışlarda boy gösteriyor, esporcular sadık hayran kitleleri ve sponsorluklarla gerçek yıldızlara dönüşüyor.
Bundan 10 yıl önce, biri esporda kariyer planladığını söylediğinde onu kimse ciddiye almazdı. Şimdi ise sanal yarışmalarda milyonlarca dolar kazanan insanların hikayelerine sıkça rastlanıyor. İleride sanal ve gerçek arasında hangi tür yarışların daha popüler olacağını söylemek zor. Her şey olabilir. Ancak çevrim içi yarışların büyümeye devam edeceğini ve hem yeni takipçiler kazanıp hem de mevcut yarış tutkunlarının ilgisini çekeceğini söyleyebiliriz.
Nielsen tarafından yapılan bir araştırmaya göre, motor sporlarını takip edenlerin %43’ü espora “ilgi veya çok ilgi gösteriyor”. Ayrıca, sanal motor sporlar yeni nesilden de destek görüyor ve gençlerin bilgi tüketim alışkanlıklarıyla örtüşüyor. 1980 ve sonrasında doğanların, teknolojinin sunduğu eğlence deneyiminden hoşlandığı kesin.
Espora artan ilgi eğlence sektöründe yeni fırsatlar doğurmanın yanı sıra devasa bir BT altyapısına güvenen sanal yarışmalar ekosisteminde yeni zorlukların ortaya çıkmasına da neden oluyor. Espor ağlarının bağışıklığı hem oyuncular hem de kuruluşlar için kritik önem taşıyor. Sektör geliştikçe bu durum daha da önemli hale geliyor.
Güvenlik aracı nerede?
Kaspersky on yıl önce Formula 1’e adım attı. Sektörde bir ilk olarak, yarış dünyasının öncü isimlerinden Scuderia Ferrari ile iş birliği yaptık. Efsanevi otomobil üreticisiyle güçlü bir ortaklık kurduk. O günden beri, Kaspersky’nin birinci sınıf altyapı güvenlik sistemleriyle Ferrari’ye siber bağışıklık kazandırıyoruz. Ferrari’nin dünya genelinde kullandığı 5000’den fazla uç noktayı ve sistemi kapsayan bu çözümler, Maranello’daki fabrikada ve F1 pistlerindeki Ferrari altyapılarında da kullanılıyor.
Siber güvenlik, oyun sektörü için yeni bir konu değil.
İnternetteki yaygın tehditler arasında özellikle oyunları hedef alanlar da var. Parola çalan zararlı yazılımlar veya hedefli kimlik avı saldırılarıyla karakter ve oyun içi eşya hırsızlığı gibi durumlar yaşanabiliyor. Oyun karakteriniz veya oyun içi hesabınız ne kadar iyiyse suçluların sizi hedef alıp değerli eşyalarınızı karaborsada satma veya sizden fidye talep etme ihtimalleri o kadar artıyor. Para ödemeye hazır kitlelerin ilgi gösterdiği gelişmiş oyunlarda bu tür durumlar daha sık rastlanıyor. Ayrıca, bugüne kadar satılan en pahalı oyun içi eşyanın 635.000 ABD doları değerinde olduğunu hatırlatmakta fayda var.
Siber saldırganlar, genellikle sahte oyun güncellemeleri veya oyundaki ilerlemeyi hızlandıracağını iddia eden araçlarla oyuncuları kandırmaya çalışıyor. Zararlı uygulamalar oyun içi iletişim kanallarıyla yayılabiliyor. Oyuncu forumları veya sohbet odalarında ek şeklinde gönderilebiliyor. Bazı nadir durumlarda ise gerçek oyun güncelleme mekanizmalarının içine zararlı yazılımlar eklenebiliyor.
Bu zararlı yazılımların bazıları oyunları hedef alıp oyuncuların kimlik bilgilerini veya oyun içi eşyalarını çalmayı hedeflerken bazıları da banka hesaplarını ele geçirmek ya da kullanıcının bilgisayarını, Mac’ini, akıllı telefonunu botnet olarak kullanmak veya kripto para madenciliği yapmak için kullanılıyor.
Önce e-güvenlik
Yukarıda bahsettiğim örnekler çeşitlendirilebilir. Bu yüzden oyuncular cihazlarının siber bağışıklığını asla göz ardı etmemeli. Başarısı kanıtlanmış ve güncel güvenlik çözümlerine her zaman güvenebilirler. Antivirüslerin bilgisayarın işlem kapasitesini etkilediğini ve oyun deneyimini mahvettiğini söyleyenlere inanmayın. Elbette kimse zafere giderken yavaşlamak istemez.
Buna benzer sıkıcı durumları yaşamamak için Kaspersky’nin önde gelen ev ürünlerinde Oyun Modu bulunuyor. Bu mod etkinleştirildiğinde uygulama tarama ve güncelleme yapmaya ara veriyor, tam ekran açık başka bir uygulama varsa bildirim göstermiyor.
Oyunculara sürekli performans ve profil korumasıyla eksiksiz bir oyun deneyimi yaşatan başka çözümler de bulunuyor. Bunlar arasında mobil yayın araçlarını koruma altına alan, hileyi engelleyen ve VR/AR kontrollerin yönetimini sağlayanlar da yer alıyor.
Mart ayında, Kaspersky Innovation Hub bünyesinde yapılan bir duyuruyla tüm dünyadan oyun girişimcileri davet edildi. Ekiplerin ve bireysel geliştiricilerin siber güvenlik ve esporu bir araya getiren projelerini tanıtması istendi. Bu proje ile, teknoloji tabanlı en iyi pilot projelerde birlikte çalışmak için sabırsızlanıyoruz. Böylece bir yandan teknolojimizi geliştirirken bir yandan da güvenlik ihtiyaçlarına daha hassas ve etkili yanıtlar verebileceğiz.
Yaşanan teknolojik gelişmelerin yanı sıra insanların, yatırımcıların, markaların ve medyanın da artan ilgisiyle esporun geleceği her zamankinden de parlak görünüyor. Ancak gerçek yarış pistinde olduğu gibi, siber dünyada da güvenlik kurallarının ciddiye alınması gerekiyor. Sanal yarışmaların beklenmedik sorunlarla karşılaşmaması için bu şart.