Bazı donanımlar vardır, çok çeşitli varyasyonları çıkar ve siz onların bütün seçeneklerine sahip olmak istersiniz. Razer’ın Viper ailesi tam olarak bu tanıma giriyor. Başarılı marka, Viper ailesini Ultimate ve Razer Viper olarak piyasaya çıkarmasının arkasından Razer Viper Mini modelini de piyasada oyuncularla buluşturdu.
İster oyun isterseniz günlük kullanım olarak düşünün, Mouse gerçekten çok önemli bir bileşen. PC başında ne kadar kalacağınızdan ne kadar rahat çalışma süresi geçireceğinize kadar çok fazla noktayı avucunuzda tutuyorsunuz. Bu anlamda her zaman stilist ve ikonik tasarımlar çıkartan marka yine bildiğini okumuş diyebiliriz. Ürün neredeyse bir kutu kola tenekesinin yarısı kadar olup size şahane performans sunmayı hedefliyor.
8.500 DPI optik sensörü bu aşamada öne çıkan ilk unsur diyebiliriz. Bir mouse’u uzun süre kullanmak istediğinizde dayanıklı olması kadar hızlı ve hatasız olmasını da istersiniz. DPI’ı istediğiniz ayarda tutarak en rahat kullanım tabii ki artık standart bir durum. Cihaz üzerinde yer alan 6 adet programlanabilen tuş ise bu küçücük alana nasıl sığdırdıklarını bir türlü çözemediğimiz bir diğer nokta. Razer mühendisliği gerçekten çok çılgınca şeyler yapabiliyor.
Razer Synapse 3 ile erişeceğiniz detaylı ayarları cihaz üzerine kaydetmeniz ve istediğiniz yerde kullanmanız ise bir diğer güzel opsiyon. Çoğu kullanıcı yeni bir ürüne geçtiğinde dakikalarca kendi ayarlarını tutturabilmek için uğraşır. Mini olmasını özellikle mobil olmaya, hızlıca ofis PC’si ve laptoplarınız arasında geçişlerle kurguladığınızda, her adım attığınız yerde aynı konfigürasyonu yakalamak gerçekten bireye zaman kazandıran bir durum olarak önümüzde duruyor. Hafiflik açısından 61 gram ağırlığında olan cihaz 50 milyon civarında tıklanma kapasitesine sahip switchlerle geliyor. CHROMA RGB desteğini ayrıca belirtmemiz gerek yok, Razer Viper Mini avuç içine bakan kısımda Razer logosu ve tabana doğru vuran RGB led dizilimi ile oldukça şık.
Razer Viper Mini’nin teknik özellikleri bu kadar. Biraz onunla geçirdiğimiz vakit sonrasında bizde nasıl bir hissiyat bıraktığından bahsedebiliriz.
Öncelikle ürünün Switchlerinin tıklama sesini herkes sevmeyebilir. Özellikle benzer ebatlarda diğer markaların ürünlerinde var olan switchlerin sessizliğine alışmışsanız biraz yadırgamanız olası. Her markanın bu tip switch konusunda tıklama şiddeti, ortaya çıkan gürültü ve oyuncuyu yorma potansiyeli birbirine göre farklılık gösteriyor. Viper Mini’yi kullanmaya başladıktan sonra bu tuş basma hissiyatı ve oyun esnasında alınan tat yavaş yavaş kendini dengeliyor. Başlarda çok dikkatinizi çeken bu durum, yerini yavaş yavaş kontrol edilebilir güce çeviriyor.
Bir diğer nokta ise Mini ebatlarından dolayı ortalama ve küçük el boyutlarına sahip kullanıcıların ihtiyacını gideriyor olması. Günümüzde çoğu Mouse tabana yayılma, denge noktası ve kullanım açısından büyük bir yapıda dizayn ediliyor. Çoğunuzun bildiği gibi farklı tutuş şekilleri ile kullanılabilen Mouselar ve hem sağ hem sol el kullanan oyunculara yönelik tasarlananlar haricinde ufak bir Mouse bulmak oldukça zor. Bu açığın hedeflenerek üretildiği bir üründe hafiflik ve kullanışlı olma durumu tatmin edici seviyelerde diyebiliriz. Özellikle bu kadar küçük bir ürüne 6 tuş dizilebilmiş olması oldukça iyi bir durum.
Ürünün örgü bir kablo ile gelmesi hatta kablonun mobiliteye uygun bir kablo toplayıcı da barındırıyor olması artı puan.
Son söz olarak, günümüz şartlarında hafif bir Mouse arayan, kolay kolay Mouse değiştirmeyen oyuncuların dikkatini çekecektir.